Bilişsel ön yargılar, partnerlerin birbirlerinin eylemleri ve niyetleri hakkındaki algılarını bozarak ilişkiye zarar verebilirler. Bunlar, ilişki içinde yanlış anlamalara, etkisiz iletişimlere ve çatışmalara yol açabilir. Çiftler, bu önyargıları tanıyarak ve ele alarak, güven ve açık iletişim üzerine kurulu daha destekleyici ve uyumlu bir ilişki geliştirebilirler.
İşte bu ön yargılardan birkaçı:
Temel Atıf Hatası: Partnerin davranışını açıklarken onları etkileyen koşulları düşünmektense direkt olarak kişilik özelliklerine vurgulama yapmaktır. Örneğin: “Eşim sürekli iş yerindekilerle kavga ediyor, o çok geçimsiz ve uyumsuz biri.” (Sorunu iş yerindeki mevcut problemlerde aramaktansa direkt olarak kişide suç bulmak)
Olumsuzluk Ön Yargısı: Olumsuzluk önyargısı, olumlu deneyimlerden çok olumsuz deneyimlere odaklanma eğilimidir. Romantik ilişkilerde bu, partnerlerin birbirlerinin başarıları ve olumlu deneyimleri birlikte kutlamak yerine çatışmalar ve başarısızlıklar üzerinde durmalarına yol açabilir.
Batık Maliyet Yanılgısı: Batık maliyet yanılgısı, insanların mevcut durumu nesnel olarak değerlendirmek yerine geçmiş yatırımlarını değerlendirerek yatırım yapmaya devam etmeleridir. Örneğin, “Bunca yıl birçok şeye dayandım, o kadar emek verdim.” düşüncesi kişilerin mutsuz bir ilişkiyi sürdürmeye devam etmelerine ve gerçekten mutlu oldukları için değil, zorunluluk duygusuyla veya boşa harcanan zaman korkusuyla birlikte kalmalarına neden olabilir.
Yanlış Fikir Birliği Etkisi: Romantik ilişkilerde bu, partnerlerin fikirlerinin ve inançlarının birbirleriyle ne kadar ortak olduğunu abarttığında ortaya çıkar. Kişiler bu varsayımlarının yanlış olduğunu fark ettiklerinde ise bu, partnerlerine ilişkin yanlış anlaşılmalara ve hayal kırıklığına yol açabilir.