ZIT KUTUPLAR MI BİRBİRİNİ ÇEKER YOKSA RUH EŞLERİ Mİ?

Bugüne kadar okuduğumuz kitaplarda veya izlediğimiz filmlerde nefretle başlayan ama sonra yoğun bir aşka dönüşen ya da bir türlü kavuşamayan zengin kız ve fakir oğlan hikayelerine sıklıkla tanık olmuşuzdur. Aslında verilen mesaj çok nettir: Zıt kutupların çekiciliği! Peki fizik yasası olarak doğruluğu kabul edilen bu olgu ilişkiler için de geçerli midir? Edebiyat ve sinema dünyasının bu kadar merceğine aldığı bu zıt kutupların çekiciliğini bir de sosyal psikolojik açıdan inceleyelim. Zıt kutuplar mı birbirini çeker yoksa ruh eşleri mi?

Heider, biriyle iyi anlaşmanın bilişsel bir denge ile ilgili bir durum olduğunu ifade eder. Diğer bir ifadeyle biz; davranışlarımız, duygularımız, düşüncelerimiz ve ilişkide bulunduğumuz insanlar bakımından tutarlı olmaya çalışırız. Bu nedenle ilişkilerimizin dengeli olduğu kişiler bizim sevdiğimizi seven sevmediğimizi de sevmeyen insanlardır. Yani bu açıdan, bize benzeyen kişilerle daha iyi ilişkiler kurarız çünkü aksi bir durum bizde gerilime yol açar (Bilgin, 2017).

Başka bir açıklamaya göre de benzerlik, kişinin sahip olduğu kişilik için onay almasını sağlar. Yani kişi; görüşleri, değerleri ve davranışlarını hiç değiştirmesine gerek kalmadan karşı tarafın kabulünü alır ve onaylanır. Bu da kişinin kendisine duyduğu değeri ve saygıyı arttırır. Buna göre benzer kişiler birbirlerinin kişiliğini daha çok destekledikleri için kişiliklerinin de ödüllendirildiğini hissederler ve bu da birbirleriyle daha iyi geçinmelerini sağlayabilir (Bilgin, 2017).

Ancak bazen benzerliğin bazen de farklılığın daha avantajlı olduğuna yönelik açıklamalar da bulunmaktadır. Bazı durumlarda tamamlayıcılık önemlidir. Örneğin; birisinin daha konuşkan olup diğerinin dinleyici olması, dominant birisinin kendisinden daha uysal bir kişiyi tercih etmesi daha olağandır. Bununla birlikte ilişkideki tutumların (sıcaklık veya ölçülü olma gibi) birbirine benzer olması istenen bir durumdur. Ayrıca bize benzeyenin kim olduğu ve buna verdiğimiz anlam da önemlidir. Örneğin, bize benzeyen kişi aslında bizim kendimizde de sevmediğimiz özelliklere sahipse bu durumdaki benzerlik itici olabilir (Bilgin, 2017).

Yapılan açıklamalar pek çok açıdan benzerliklerin önemine vurgu yapsa da farklılıkların kişilerin birbirlerine yönelik merakını körükleyebileceği ve diğer birçok değişken de düşünüldüğünde bu konuda kesin bir sonuca varılamayacağı; çekimin duruma ya da kişilere göre değişebileceğini bilmek önemlidir. Bilgin (2017) güvenlik ihtiyacının benzerlikte, kendini gerçekleştirmenin ise tamamlayıcılıkta yani farklılıklarda geliştiğinden bahseder.

Hazırlayan: Psikoloji Öğrencisi Özge İlhan

Kaynakça

Bilgin, N. (Ed.). (2017). Sosyal Psikoloji. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları.

Görsel: <a href=’https://www.freepik.com/vectors/cute-design’>Cute design vector created by rawpixel.com – www.freepik.com</a>

Leave a Comment

Bize Ulaşın

Tüm Sorularınız İçin Mail Atabilirsiniz