NEUROFEEDBACK’İN BİLİŞSEL YETERSİZLİĞE ETKİLERİ

NEUROFEEDBACK VE BİLİŞSEL YETERSİZLİK

Hazırlayan: Psikolog Ceylin Karayel

 

Bilişsel Yetersizlik

Beynin dikkat, karar verme, problem tanıma, hafıza, algılama ve benzeri gibi birçok bilişsel fonksiyonlarında bireyin günlük aktivitelerindeki performansın azalışını ifade eden genel bilişsel bir durumdur. Bilişsel yetersizliğin şiddeti kişiden kişiye ve yaşa bağlı olarak değişim gösterebilir. Özellikle çocukluk çağında algılamada güçlük, odaklanma problemleri, sosyal becerilerde azalma, göz kontağında güçlük, çevresine karşı duyarsızlık olarak kendini gösterir. Yetişkinlerde ve orta yaşlı bireylerde ise daha çok hafıza bozuklukları, algılama ve karar verme becerilerinde güçlük gibi hafif bilişsel bozukluk olarak ortaya çıkar. Bilişsel yetersizlik özellikle sosyal açıdan kişinin yaşam kalitesini düşürür ve beraberinde akıl sağlığı problemleri, yalnızlık, özbakım eksikliği gibi sorunları getirir. İleriki yaşlardaki bilişsel bozukluklarda demans, alzheimer görülmesi muhtemel olup, bu bozukluğa depresyon ve öfke problemleri de eşlik edebilir.

 

Neurofeedback eğitimi ve Bilişsel Yetersizliklik

Neurofeedback uygulaması; dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, öğrenme güçlüğü, anksiyete bozukluğu, kaygı bozukluğu, uyku bozukluğu, depresyon ve bağımlılık gibi birçok alanda yapılabilmektedir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar Neurofeedback’in bilişsel yetersizlik üzerinde olumlu anlamda etkileri olduğunu göstermiştir. Neurofeedback ve bilişsel yetersizlik üzerinde yapılan ilk çalışma Pineda ve grubu tarafından yapılmıştır. Bu çalışma, sosyal bilişsel bozuklukların iyileştirilmesi için Mu ritminin Neurofeedback ile ilişkisini araştıran ilk çalışmadır. Marshall ve arkadaşlarının 2011 yılında yaptığı çalışmada ise EEG dalga formunda ayna nöron sisteminin aktivitesinin Mu ritim ile ilişkili olduğu bulunmuştur. Marshall ve arkadaşları yaptığı çalışmada, hayatımızın erken çağlarından itibaren taklit gelişiminden (yani ayna nöronlarından) Mu ritminin sorumlu olduğunu gözlemlemiştir. Mu ritmi, çeşitli motor fonksiyonlarını, dikkati, odaklanmayı ve bilişsel süreçleri etkilemekte rol oynar. Bu hipotez, Mu ritimlerinin anksiyete, saldırganlık, hiperaktivite ve diğer bazı psikosomatik özellikler gibi psikopatolojik belirtilerle birlikte var olduğunu kanıtlar. Yapılmış olan diğer çeşitli çalışmalarda Neurofeedback’in Theta, Beta ve Mu ritimlerinde çalışıldığında sosyal ve bilişsel farkındalık, sosyalleşme, iletişim, dikkat gibi bilişsel alanlardaki eksikliğin iyileşmesinde ve gelişmesinde etkili olduğu bulunmuştur.

 

NOT:

Sosyal Bilişsel Bozukluğa Eşlik Eden Bazı Hastalıklar;

Psikiyatrik hastalıklar; Şizofreni, bipolar bozukluk, antisosyal kişilik bozukluğu, majör depresif bozukluk, sosyal fobi, kişilik bozuklukları

Nörodejeneratif hastalıklar; Alzheimer, demans, frontotemporal demans, parkinson hastalığı

Gelişimsel hastalıklar; Otizm, Turner sendromu, Rett sendromu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB)

 

Kaynakça:

Marshall, P. J., & Meltzoff , A. N. (2011). Neural mirroring systems: Exploring the EEG mu rhythm in human infancy. Developmental cognitive neuroscience

Pineda, J. A., Carrasco, K., Datko, M., Pillen, S., & Schalles, M. (2013). Neurofeedback training produces normalization in behavioural and electrophysiological measures of  high  functioning autism. Philosophical Transactions of the Royal Society B: Biological Sciences, 369(1644), 20130183

 

 

 

 

 

Leave a Comment

Bize Ulaşın

Tüm Sorularınız İçin Mail Atabilirsiniz